II. в знач. предлога, -nin başını...; -nin başına... En başta bulunan objeyi göstermek için kullanılır.
• В зале были передовики производства, идущие во главе
всенародного социалистического соревновани. Salonda,
sosyalist rekabetin başını çeken öncü işçiler
vardı.
• В самый трудный для колхоза час он стал во главе колхоза. Kolhoz için en kritik dönemde kolhozun başına geçti.
• Это был шергичный человек, его решили поставить во
главе стройки. Çok enerjik bir adam, onu inşaatın
basma koymaya karar verdiler
ВО ГЛАВЕ С [vad'inoç'ku], кем, в знач. предлога.
Yönetiminde, komutasında, başkanlığında. Yöne-
teni ya da kıdemli olanı gösterme durumunda kullanılır.
Той же тропинкой ребята во главе с Костей возвращаются домой. Çocuklar, Kostya'nın başkanlığında, aynı patikadan evlerine döndüler.
В совещании принимала участие Русская делегация во главе с министром культуры Р.Ф. Rus Heyeti, toplantıya Rusya Federasyonu Kültür Bakanı başkanlığında
katıldı. / Lider, başı çeken (имея в качестве ведущего,
лидера).
• На соревнования прибыли спортсмены во главе с
чемпионами страны. Müsabakalara, ülkenin başı
çeken şampiyonları geldiler
В ОДИНОЧКУ [vad'inoç'ku], в знач. наречия.
Yalnız, yalnız başına, tek başına (один, без других;
одному; по одному).
• Он любил ходить по лесу в одиночку. Yalnız başına
ormanda dolaşmayı seviyordu.
• В одиночку работать трудно. Tek başına çalışmak zor.
П На белых льдинах чёрными пятнами в одиночку лежат тюлени Уэдделла. Kara lekeli ak buzulların üzerinde Weddell fokları uzanmış yatıyordu
ВО ИМЯ [vaim'ya], предлог с род. п. (высок.).
Adıyla; aşkına; uğruna; için (для, ради кого-чего-либо). Soyut isimlerle birlikte kullanılır.
Во имя Аллаха всемилостивого и милосердного. Esirgeyen ve Bağışlayan Allah'ın adıyla.
Во имя мира стоит жить, бороться, работать. Barış uğruna olduğu zaman yaşamanın, savaşmanın, çalışmanın değeri vardır.
И во имя этой цели совершил он свой небывало великий ратный и трудовой подвиг....ve bu amaç uğruna, savaşta da emekte de, eşi görülmemiş büyük bir kahramanlık gösterdi.